Televizyonlar Susturuldu, Halk Konuştu: 30 Bin Yürek ne salonlara sığdı ne de ekranlara…
Anahtar Parti, kuruluşunun birinci yıl dönümünde Ankara’yı adeta umut meydanına çevirdi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen 30 bini aşkın yürek, ne salonlara sığdı ne de ekranlara…
TÜRKİYE’NİN UMUDU SALONLARA SIĞMADI!
Televizyonlar Susturuldu, Halk Konuştu: 30 Bin Yürek Ankara’da Umuda Kenetlendi!
Türkiye siyasetinde taşları yerinden oynatacak bir manzara…
Anahtar Parti, kuruluşunun birinci yıl dönümünde Ankara’yı adeta umut meydanına çevirdi.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen 30 bini aşkın yürek, ne salonlara sığdı ne de ekranlara…
Hiçbir belediye otobüsü, hiçbir kamu gücü, hiçbir mecburiyet yoktu.
Sadece inanç, samimiyet ve liyakatle büyüyen bir millet iradesi vardı.
“Televizyonlar Gizledi, Millet Gösterdi”
Anahtar Parti Aydın İl Başkanı Erdal Çomak, o tarihi kalabalığın ardından şu sözlerle seslendi:
“Televizyon kanallarında bu kalabalıkları gösteremezler.
Çünkü korkuyorlar…
Çünkü bu kalabalık, milletin yeniden ayağa kalktığının resmi!
Bu insanlar belediye otobüsleriyle taşınmadı.
‘Daha iyisi mümkün’ diyenler Anadolu’nun dört bir yanından kendi iradesiyle geldi.
30 bin yürek ne salona sığdı ne de meydanlara.
Bir yılda bunu yapan kadrolar, yarın bu ülkeyi de ayağa kaldıracak!
Çatlasalar da patlasalar da:
Memleketi almaya geliyoruz!”
Aydın Efeleri Ankara’da Fırtına Estirdi
Anahtar Parti Aydın Teşkilatı, efelik geleneğini modern bir duruşla harmanlayarak programa yöresel turuncu-beyaz poşularıyla damgasını vurdu.
Salonun en coşkulu grubuydu Aydın'ın efe yürekleri.
Sadece bir bölgeyi değil, Anadolu’nun vakur onurunu temsil ettiler.
İl Başkanı Erdal Çomak, bu kıvançlı vakur duruşu şu sözlerle anlattı:
“Biz Aydın Efeleri olarak, siyaseti koltuk için değil, memleket için yapıyoruz.
Bu yürüyüşün gücü; samimiyetten, inançtan ve liyakatten geliyor.
Türkiye’nin umudunu büyütmek, artık bir hayal değil; bir sorumluluk!”
Liyakatle Yükselen Siyaset
Kurulduğu günden bu yana siyasetin kirlenmiş diline itiraz eden Anahtar Parti, bir yılda temiz, ilkeli ve akılcı bir siyaset dili inşa etti.
Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’nun önderliğinde büyüyen hareket, Türkiye’de uzun süredir görülmeyen bir gönüllü halk seferberliği yarattı.
Herhangi bir menfaat ya da rant beklentisi olmadan, halkın vicdanından doğan bu siyasi hareket;
“Devletin değil, milletin imkânlarıyla siyaset yapılır” sözünün canlı ispatı oldu.
Erdal Çomak’ın değerlendirmesi bu ruhu özetliyordu:
“Bu kalabalıklar, devletin değil, halkın omuzlarında yükseliyor.
Televizyonlar karartabilir ama gerçeği gizleyemez:
Halk gördü, umut başladı.”
Umudu Büyüten Bir Yıl, Yolu Aydınlatan Bir Hareket
Anahtar Parti’nin birinci yılı, yalnızca bir kutlama değil, Türkiye’nin yeniden doğruluşunun ilanı oldu.
Her bir katılımcı, bir parti mensubu değil, bir millet sevdalısı olarak oradaydı.
Ve o gün Ankara’da yankılanan slogan, artık bir cümle değil; bir ülkenin geleceğini anlatıyordu:
“Daha iyisi mümkün!”
